Çocuk beziyle havuza girilir mi ?

Huri

Global Mod
Global Mod
Çocuk Beziyle Havuza Girilir mi? (Bir Babadan, Bir Anneden, Bir Hayattan Parça)

Selam sevgili forumdaşlar,

Bugün size belki de ebeveynliğin en komik, en panik, en “ne yapacağımı bilemedim” anlarından birini anlatmak istiyorum.

Konu başlığı basit gibi: “Çocuk beziyle havuza girilir mi?”

Ama inanın bana, o gün sadece bir bez meselesi değildi bu.

Bir anne, bir baba ve minik bir çocuğun; hayatın ortasında, suyun kenarında öğrendiği büyük bir dersti.

---

Hikâye Başlıyor: Havuza İlk Gidiş

Yazın ilk sıcak günüydü.

Elif, o sabah evde hummalı bir hazırlık içindeydi.

Oğlu Arda, iki yaşında, enerjisi sınırsız, suyu gördü mü gözleri parlayan bir çocuk.

Elif sabahın yedisinde çantasına güneş kremi, yedek tişört, bez, oyuncak, havlu, hatta “belki lazım olur” diye yedek çorap bile koymuştu.

Anlayacağınız, kadın stratejiden değil, sezgi ve olasılıklardan besleniyordu.

Eşi Murat ise o sırada kahvesini yudumluyordu.

Elif’in panik hâlini izleyip sakin bir sesle, “Aşkım, çocuk beziyle havuza girilmez, özel mayo var,” dedi.

Elif dönüp baktı: “Yok artık, bebek bezi su geçirir mi? Yani... suyun içindeyiz sonuçta.”

Murat gülümsedi, gözlüğünü taktı, “Yani bilimsel olarak…” diye söze başladı.

Evet, o tam bir çözüm odaklı babaydı.

“Bez suyu emer, ağırlık yapar, çocuğu rahatsız eder. Yüzme bezi lazım. Teknoloji gelişti, bebekler için bile optimize edilmiş çözümler var.”

Elif kaşlarını kaldırdı: “Murat, biz optimize değiliz, anne babayız. Çocuğun keyfi yerindeyse sorun yok.”

---

Havuza İlk Adım ve Büyük Felaket

Yarım saat sonra havuza vardılar.

Güneş parlıyor, su pırıl pırıldı.

Arda heyecandan çığlık atıyor, “Suyaaa!” diye bağırıyordu.

Elif, “Bir dakika, önce krem!” diye peşinden koştu ama küçük afacan çoktan havuza dalmıştı.

Üstelik hâlâ çocuk bezini çıkarmamışlardı.

İlk on dakika harikaydı.

Elif’in kalbi huzurla doldu.

“Bak,” dedi Murat’a, “gayet iyi gidiyor. Bez falan mesele değilmiş işte.”

Murat hafif bir gülümsemeyle, “Henüz,” diye fısıldadı.

Dakikalar ilerledikçe Elif bir şey fark etti: Arda’nın hareketleri yavaşlamıştı.

Murat hemen analiz moduna geçti:

> “Su kaldırma kuvveti sabit, çocuğun hareketi azaldıysa ek bir ağırlık var demektir.”

Elif panikledi, “Ne ağırlığı Murat?”

Murat, profesör ciddiyetinde yanıtladı:

> “Bez, suyu emdi.”

Ve o anda olan oldu.

Arda’nın bezi, normal boyutunun üç katına çıkmıştı.

Minik çocuk, sanki mini bir meteor taşıyormuş gibi adım atıyordu.

Elif gülmekle ağlamak arasında kaldı.

Murat ise “Demiştim” bakışını atmakla yetindi, çünkü baba olmak bazen “haklı olsan bile susmak” demekti.

---

Bir Bezden Fazlası

O günün sonunda herkes bir şey öğrendi.

Elif, “annelik sezgisi”nin bazen pratik bilgiyle desteklenmesi gerektiğini anladı.

Murat ise “çözüm” arayışının her zaman kalpleri mutlu etmediğini.

Çünkü Arda, o ağırlaşan bezle gülüyordu hâlâ.

Ne utanmıştı, ne üzülmüştü.

Sadece suyun içinde, kendi küçük dünyasında mutluydu.

Elif düşündü:

> “Belki de çocukların en güzel yanı, hataları bile oyun zannetmeleri.”

Murat da sessizce Arda’nın yanına girdi, elini tuttu.

“Tamam oğlum,” dedi, “şimdi yeni bir plan yapıyoruz.”

Ve o an fark etti:

Her strateji, biraz sevgiyle başlıyordu aslında.

---

Forumdaşlara Açık Davet: Hepimizin Bezi Var

Forumdaşlar, bu hikâyeyi sadece güldürmek için değil, düşündürmek için paylaştım.

Evet, teknik olarak çocuk beziyle havuza girilmez.

Ama bazen hayat da su dolu bir havuz gibi.

Ne kadar plan yaparsak yapalım, bir yerden sonra kendimizi suyun akışına bırakmak gerekiyor.

Belki o bez, hepimizin hayatındaki fazlalıkları simgeliyor.

Kaygılarımız, mükemmel olma çabamız, “en doğrusunu ben bilirim” hallerimiz…

Suya girince ağırlaşıyor hepsi.

Ve belki de o zaman öğreniyoruz:

Gerçek hafiflik, eksiksiz olmakta değil; insan olmakta.

---

Kadınların Empatisi, Erkeklerin Planı

Bu hikâyede Elif’in empatisiyle Murat’ın planı birleşince aile kurtuldu.

Elif’in sezgisi olmasaydı Arda ağlardı.

Murat’ın planı olmasaydı, Arda bezle yüzmeyi olimpik bir spor zannederdi.

Bir anne “çocuğum mutlu mu?” diye sorar,

Bir baba “sistemi nasıl düzeltirim?” der.

Ama her iki soru da aynı kalpten çıkar:

> “Nasıl daha iyi bir hayat kurarız?”

---

Sonuç: Hayat Bir Havuz, Hepimiz Biraz Islak

O akşam evde Elif ve Murat koltukta kahkahalarla olayı anlatıyordu.

Elif, “Senin o bilimsel bakışınla benim duygusal hâlim birleşti, güzel bir karma olduk,” dedi.

Murat da cevap verdi: “Evet, hayat da zaten biraz bez gibi… fazla suyu emdi mi taşar ama yine de işe yarar.”

Forumdaşlar,

Hepimizin hayatında bir “bez anı” vardır.

Bir şeyleri bilmeden yaptığımız, sonra gülerek hatırladığımız o anlar.

O yüzden size sormak istiyorum:

Sizin “Arda anınız” neydi?

Plan yaparken suya düşen, ama sonunda kalbinizi ısıtan o hikâyeniz?

Belki biri çocuğunu beziyle denize soktu,

Bir diğeri yağmura yakalandı,

Ya da sadece hayat planlarının altını su bastı.

Fark etmez.

Çünkü önemli olan ıslanmak değil,

Birlikte gülmek.