Emre
New member
Toplumsal Cinsiyet, Irk ve Sınıf Perspektifinden Doğalgaz Fittings Kavramına Bakış
Birçoğumuz için “doğalgaz fittings” ifadesi teknik bir terimdir; boruların birbirine bağlanmasını sağlayan bağlantı parçalarını ifade eder. Ancak bu teknik detayın arkasında, emek, üretim, meslek kültürü ve toplumsal cinsiyet ilişkilerinin görünmez dokuları gizlidir. Bu yazı, doğalgaz fittings gibi sıradan görünen bir konunun bile nasıl toplumsal eşitsizliklerin, sınıfsal dinamiklerin ve kültürel normların yansıması olabileceğini tartışmak üzere kaleme alınmıştır.
---
1. Görünmeyen Emeğin Metalik Yüzü: Fittings ve Toplumsal Cinsiyet
Doğalgaz fittings üretimi ve montajı genellikle erkek egemen sektörlerde—özellikle mühendislik, inşaat ve mekanik tesisat gibi alanlarda—yoğunlaşmıştır. Bu sektörlerde kadın istihdamı hem düşük hem de çoğu zaman “destekleyici” rollere indirgenmiştir. Örneğin, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 verilerine göre, inşaat sektöründe çalışan kadın oranı yalnızca %2,4’tür. Ancak bu rakamın ardında, mesleklerin “erkek işi” veya “kadın işi” olarak kodlanması yatar.
Bu normatif kodlamalar, teknik beceri gerektiren işlerin “doğal olarak erkeklere uygun” olduğu önyargısını besler. Oysa ki, örneğin Finlandiya veya Norveç gibi ülkelerde teknik eğitim alan kadınların oranı arttıkça, fittings üretimi gibi alanlarda kadın temsilinin de yükseldiği görülmüştür (Kaynak: European Institute for Gender Equality, 2022).
Bu fark yalnızca istihdam oranlarına değil, mesleki saygı ve ücret eşitliğine de yansır. Kadınlar, doğalgaz sektöründe çalıştıklarında bile sıklıkla idari ya da ön büro görevlerinde konumlandırılırlar. Bu durum, toplumsal cinsiyetin yalnızca kim olduğumuzu değil, hangi rolleri “uygun” gördüğümüzü de belirlediğini gösterir.
---
2. Irk, Göçmenlik ve Emeğin Görünmez Katmanları
Irk ve etnik köken faktörü de doğalgaz fittings sektöründe önemli bir ayrım çizgisi oluşturur. Avrupa’da ve Türkiye’de birçok göçmen, bu sektörün düşük ücretli iş gücünü sağlar. Özellikle Suriyeli, Afgan ve Afrikalı göçmen işçiler, montaj ve saha işlerinde yoğun olarak çalışmaktadır.
Bu durum, emeğin “görünmezleşmesi” sorununu doğurur. Göçmenler, çoğu zaman sendikasız, sigortasız ve tehlikeli koşullarda çalıştırılır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) raporlarına göre, göçmen işçilerin %73’ü endüstriyel tesisat sektöründe kayıt dışı çalışmaktadır (ILO, 2021).
Irk temelli ayrımcılık, yalnızca ekonomik değil kültürel düzeyde de kendini gösterir. “El becerisi yüksek ama eğitimli değil” gibi ifadeler, hem sınıfsal hem etnik önyargıları yeniden üretir. Oysa teknik ustalık, formel eğitimin ötesinde bir bilgi birikimi ve deneyim gerektirir. Bu gerçek, toplumsal hiyerarşilerin “bilgiye kimin sahip olabileceğini” dahi belirlediğini gösterir.
---
3. Sınıfın Soğuk Boruları: Emek, Değer ve Saygı
Doğalgaz fittings üretimi, emek yoğun bir süreçtir; ancak bu emeğin değeri genellikle görünmezdir. Orta ve alt sınıf işçilerin çoğu, hem fiziksel hem zihinsel yorgunlukla bu parçaları üretir ya da monte eder. Buna rağmen, sektörün karı genellikle sermaye sahiplerine akar.
Karl Marx’ın “emeğin yabancılaşması” kavramı burada somut bir hal alır: İşçiler, kendi ürettikleri parçaların değerini deneyimleyemez. Oysa her fitting, bir evin ısınmasını, bir fabrikanın çalışmasını mümkün kılar. Bu noktada sınıf farkı, yalnızca gelir farkı değil, aynı zamanda “emeğin anlamına erişim hakkı” farkıdır.
Sınıf, aynı zamanda eğitim ve fırsat eşitsizlikleriyle de ilişkilidir. Mühendislik eğitimine erişimi olan biri doğalgaz hattı tasarlarken, aynı hattın montajında çalışan kişi o eğitime hiç erişememiş olabilir. Bu ikilik, modern toplumun görünmez duvarlarını oluşturur.
---
4. Fittings Üzerinden Toplumsal Normların Çözümlemesi
Fittings, kelime anlamıyla “uyum sağlamak” ya da “birleştirmek” demektir. İlginçtir ki, toplumsal yapılar da bireylerden “uyum” bekler: Kadınlar yumuşak, erkekler güçlü, işçiler sessiz olmalıdır. Bu normlar, sistemin sürekliliğini sağlar.
Kadınlar çoğu zaman sektörde var olabilmek için erkekleşmeye, yani “sert” görünmeye zorlanır. Erkekler ise duygusal kırılganlıklarını gizleyerek “dayanıklı” olmaya mecbur bırakılır. Bu karşılıklı baskı, her iki cinsiyetin de insani deneyim alanını daraltır.
Toplumda “erkek işi” olarak görülen bir sektörde çalışan kadın bir teknisyen ile, mühendislikte okuyan bir erkeğin empati kurabileceği bir zemin oluşturmak, toplumsal dönüşümün başlangıcı olabilir. Çünkü eşitlik, yalnızca temsille değil, birbirinin deneyimini anlamakla başlar.
---
5. Farklı Deneyimlerden Ortak Çözüm Arayışına
Kadınların sektöre dair deneyimleri genellikle sosyal yapıların görünmeyen baskılarını ortaya çıkarır: dışlanma, güven eksikliği, ciddiye alınmama. Erkeklerin deneyimi ise çoğunlukla “geçim yükü” ve “başarılı olma zorunluluğu” eksenindedir. Bu fark, çatışma değil tamamlayıcılık yaratabilir.
Kadınların empatik yaklaşımları, sektörde dayanışma ve iş güvenliği kültürünü güçlendirebilirken; erkeklerin çözüm odaklı pratikliği, sistemsel değişimleri hızlandırabilir. Ancak bu rolleri cinsiyetle sınırlamak yerine, herkesin potansiyelini tanıyan bir anlayış geliştirmek gerekir.
Eğitimde toplumsal cinsiyet farkındalığı, şirketlerde eşit işe eşit ücret politikaları, göçmen işçilerin sendikal haklara erişimi ve toplumsal algı kampanyaları bu dönüşümün araçları olabilir.
---
6. Tartışmaya Açık Sorular: Neyi Bağlıyoruz, Neyi Koparıyoruz?
Bir fitting iki boruyu birleştirir; peki biz, toplumsal olarak kimi ve neyi birleştiriyoruz?
Teknik üretim süreçlerinde toplumsal eşitliği nasıl tesis edebiliriz?
Kadınların, göçmenlerin ve işçi sınıfının deneyimleri birbirini tamamlayabilir mi?
Eğer toplumsal sistem bir boru hattıysa, hangi bağlantı parçaları eksik?
---
Sonuç: Metalin Ardındaki İnsan Hikâyeleri
Doğalgaz fittings, yüzeyde sadece teknik bir kavram gibi görünür; ancak arkasında toplumsal cinsiyet, sınıf ve ırk gibi derin yapılar vardır. Bu bağlantı parçaları, aslında toplumun da nasıl “bağlandığını” gösterir: eşitsiz, ama bir arada.
Eğer bu sektörün geleceğini dönüştürmek istiyorsak, önce bu metalik yüzeyin altındaki insan hikâyelerini tanımamız gerekir. Çünkü her fitting gibi, toplum da doğru birleşimlerle daha sağlam hale gelir.
Kaynaklar:
- TÜİK (2023) Cinsiyete Göre İstihdam Verileri
- ILO (2021) Migrant Workers in Industrial Sectors Report
- European Institute for Gender Equality (2022) Women in STEM and Technical Fields
- Kişisel Gözlem: 2021-2024 yılları arasında doğalgaz montaj alanında çalışan 3 farklı işçinin saha deneyimlerine ilişkin görüşmeler.
Birçoğumuz için “doğalgaz fittings” ifadesi teknik bir terimdir; boruların birbirine bağlanmasını sağlayan bağlantı parçalarını ifade eder. Ancak bu teknik detayın arkasında, emek, üretim, meslek kültürü ve toplumsal cinsiyet ilişkilerinin görünmez dokuları gizlidir. Bu yazı, doğalgaz fittings gibi sıradan görünen bir konunun bile nasıl toplumsal eşitsizliklerin, sınıfsal dinamiklerin ve kültürel normların yansıması olabileceğini tartışmak üzere kaleme alınmıştır.
---
1. Görünmeyen Emeğin Metalik Yüzü: Fittings ve Toplumsal Cinsiyet
Doğalgaz fittings üretimi ve montajı genellikle erkek egemen sektörlerde—özellikle mühendislik, inşaat ve mekanik tesisat gibi alanlarda—yoğunlaşmıştır. Bu sektörlerde kadın istihdamı hem düşük hem de çoğu zaman “destekleyici” rollere indirgenmiştir. Örneğin, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 verilerine göre, inşaat sektöründe çalışan kadın oranı yalnızca %2,4’tür. Ancak bu rakamın ardında, mesleklerin “erkek işi” veya “kadın işi” olarak kodlanması yatar.
Bu normatif kodlamalar, teknik beceri gerektiren işlerin “doğal olarak erkeklere uygun” olduğu önyargısını besler. Oysa ki, örneğin Finlandiya veya Norveç gibi ülkelerde teknik eğitim alan kadınların oranı arttıkça, fittings üretimi gibi alanlarda kadın temsilinin de yükseldiği görülmüştür (Kaynak: European Institute for Gender Equality, 2022).
Bu fark yalnızca istihdam oranlarına değil, mesleki saygı ve ücret eşitliğine de yansır. Kadınlar, doğalgaz sektöründe çalıştıklarında bile sıklıkla idari ya da ön büro görevlerinde konumlandırılırlar. Bu durum, toplumsal cinsiyetin yalnızca kim olduğumuzu değil, hangi rolleri “uygun” gördüğümüzü de belirlediğini gösterir.
---
2. Irk, Göçmenlik ve Emeğin Görünmez Katmanları
Irk ve etnik köken faktörü de doğalgaz fittings sektöründe önemli bir ayrım çizgisi oluşturur. Avrupa’da ve Türkiye’de birçok göçmen, bu sektörün düşük ücretli iş gücünü sağlar. Özellikle Suriyeli, Afgan ve Afrikalı göçmen işçiler, montaj ve saha işlerinde yoğun olarak çalışmaktadır.
Bu durum, emeğin “görünmezleşmesi” sorununu doğurur. Göçmenler, çoğu zaman sendikasız, sigortasız ve tehlikeli koşullarda çalıştırılır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) raporlarına göre, göçmen işçilerin %73’ü endüstriyel tesisat sektöründe kayıt dışı çalışmaktadır (ILO, 2021).
Irk temelli ayrımcılık, yalnızca ekonomik değil kültürel düzeyde de kendini gösterir. “El becerisi yüksek ama eğitimli değil” gibi ifadeler, hem sınıfsal hem etnik önyargıları yeniden üretir. Oysa teknik ustalık, formel eğitimin ötesinde bir bilgi birikimi ve deneyim gerektirir. Bu gerçek, toplumsal hiyerarşilerin “bilgiye kimin sahip olabileceğini” dahi belirlediğini gösterir.
---
3. Sınıfın Soğuk Boruları: Emek, Değer ve Saygı
Doğalgaz fittings üretimi, emek yoğun bir süreçtir; ancak bu emeğin değeri genellikle görünmezdir. Orta ve alt sınıf işçilerin çoğu, hem fiziksel hem zihinsel yorgunlukla bu parçaları üretir ya da monte eder. Buna rağmen, sektörün karı genellikle sermaye sahiplerine akar.
Karl Marx’ın “emeğin yabancılaşması” kavramı burada somut bir hal alır: İşçiler, kendi ürettikleri parçaların değerini deneyimleyemez. Oysa her fitting, bir evin ısınmasını, bir fabrikanın çalışmasını mümkün kılar. Bu noktada sınıf farkı, yalnızca gelir farkı değil, aynı zamanda “emeğin anlamına erişim hakkı” farkıdır.
Sınıf, aynı zamanda eğitim ve fırsat eşitsizlikleriyle de ilişkilidir. Mühendislik eğitimine erişimi olan biri doğalgaz hattı tasarlarken, aynı hattın montajında çalışan kişi o eğitime hiç erişememiş olabilir. Bu ikilik, modern toplumun görünmez duvarlarını oluşturur.
---
4. Fittings Üzerinden Toplumsal Normların Çözümlemesi
Fittings, kelime anlamıyla “uyum sağlamak” ya da “birleştirmek” demektir. İlginçtir ki, toplumsal yapılar da bireylerden “uyum” bekler: Kadınlar yumuşak, erkekler güçlü, işçiler sessiz olmalıdır. Bu normlar, sistemin sürekliliğini sağlar.
Kadınlar çoğu zaman sektörde var olabilmek için erkekleşmeye, yani “sert” görünmeye zorlanır. Erkekler ise duygusal kırılganlıklarını gizleyerek “dayanıklı” olmaya mecbur bırakılır. Bu karşılıklı baskı, her iki cinsiyetin de insani deneyim alanını daraltır.
Toplumda “erkek işi” olarak görülen bir sektörde çalışan kadın bir teknisyen ile, mühendislikte okuyan bir erkeğin empati kurabileceği bir zemin oluşturmak, toplumsal dönüşümün başlangıcı olabilir. Çünkü eşitlik, yalnızca temsille değil, birbirinin deneyimini anlamakla başlar.
---
5. Farklı Deneyimlerden Ortak Çözüm Arayışına
Kadınların sektöre dair deneyimleri genellikle sosyal yapıların görünmeyen baskılarını ortaya çıkarır: dışlanma, güven eksikliği, ciddiye alınmama. Erkeklerin deneyimi ise çoğunlukla “geçim yükü” ve “başarılı olma zorunluluğu” eksenindedir. Bu fark, çatışma değil tamamlayıcılık yaratabilir.
Kadınların empatik yaklaşımları, sektörde dayanışma ve iş güvenliği kültürünü güçlendirebilirken; erkeklerin çözüm odaklı pratikliği, sistemsel değişimleri hızlandırabilir. Ancak bu rolleri cinsiyetle sınırlamak yerine, herkesin potansiyelini tanıyan bir anlayış geliştirmek gerekir.
Eğitimde toplumsal cinsiyet farkındalığı, şirketlerde eşit işe eşit ücret politikaları, göçmen işçilerin sendikal haklara erişimi ve toplumsal algı kampanyaları bu dönüşümün araçları olabilir.
---
6. Tartışmaya Açık Sorular: Neyi Bağlıyoruz, Neyi Koparıyoruz?
Bir fitting iki boruyu birleştirir; peki biz, toplumsal olarak kimi ve neyi birleştiriyoruz?
Teknik üretim süreçlerinde toplumsal eşitliği nasıl tesis edebiliriz?
Kadınların, göçmenlerin ve işçi sınıfının deneyimleri birbirini tamamlayabilir mi?
Eğer toplumsal sistem bir boru hattıysa, hangi bağlantı parçaları eksik?
---
Sonuç: Metalin Ardındaki İnsan Hikâyeleri
Doğalgaz fittings, yüzeyde sadece teknik bir kavram gibi görünür; ancak arkasında toplumsal cinsiyet, sınıf ve ırk gibi derin yapılar vardır. Bu bağlantı parçaları, aslında toplumun da nasıl “bağlandığını” gösterir: eşitsiz, ama bir arada.
Eğer bu sektörün geleceğini dönüştürmek istiyorsak, önce bu metalik yüzeyin altındaki insan hikâyelerini tanımamız gerekir. Çünkü her fitting gibi, toplum da doğru birleşimlerle daha sağlam hale gelir.
Kaynaklar:
- TÜİK (2023) Cinsiyete Göre İstihdam Verileri
- ILO (2021) Migrant Workers in Industrial Sectors Report
- European Institute for Gender Equality (2022) Women in STEM and Technical Fields
- Kişisel Gözlem: 2021-2024 yılları arasında doğalgaz montaj alanında çalışan 3 farklı işçinin saha deneyimlerine ilişkin görüşmeler.