Dubleks dairelerde aidat nasıl olur ?

Ozer

Global Mod
Global Mod
Dubleks Dairelerde Aidat Nasıl Olur? Gerçekler, İnsan Hikâyeleri ve Küçük Hesapların Büyük Tartışması

Selam dostlar!

Bu konuyu uzun süredir kafamda döndürüyordum. Çünkü her ay apartman panosuna asılan aidat listesinde, “dubleks daire” kısmında yazan rakam gözüme iliştikçe ister istemez düşünmeye başlıyorum: “Ben iki katlıyım diye neden iki kat aidat ödüyorum?”

Ve eminim bu soruyu sadece ben sormuyorum. Forumda da sık sık denk geliyorum: “Aidat dublekslerde nasıl hesaplanıyor, fazla mı alıyorlar, adil mi bu sistem?”

Gelin bu meseleyi biraz verilerle, biraz da gerçek hayat hikâyeleriyle konuşalım. Çünkü aidat konusu, aslında sadece para meselesi değil; adalet, paylaşım ve komşuluk kültürünün nabzını tutan bir hikâye.

Aidatın Temel Mantığı: Metrekare mi, Kat Sayısı mı?

Apartman yönetim kanununa göre, aidat belirlenirken temel ölçüt genellikle “arsa payı” ya da “metrekare” esasına dayanır.

Yani dubleks bir daire, binanın toplam arsa payından daha fazla pay almışsa, doğal olarak aidat da daha yüksek olur.

Fakat burada önemli bir ayrım var: Dubleks daire her zaman iki daire sayılmaz. Eğer tek tapuysa, tek daire sayılır. Ancak yönetim planında her kat ayrı bağımsız bölüm olarak kayıtlıysa, aidat da iki daireye bölünmüş gibi hesaplanabilir.

Türkiye genelinde yapılan konut yönetimi araştırmalarına göre (2024 Konut Aidat Endeksi), site aidatlarının %12’si dubleks dairelerde tartışmalı şekilde yüksek belirlenmiş. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir’de dubleks sahiplerinin %40’ı “aidatın fazla alındığını” düşünüyor.

Yani mesele sadece bireysel değil, ülke çapında hissedilen bir adalet sorunu.

Gerçek Hayattan Bir Hikâye: “Yukarı Çıkmak Masraflıymış”

Geçen sene bir arkadaşım Ayşe, Ankara’da yeni bir dubleks daireye taşındı. Site aidatı aylık 1.800 TL idi. “Tamam,” dedi başta, “iki katım var, normaldir.”

Ama zamanla fark etti ki, üst kat sadece yatak odası ve küçük bir terastan ibaretti. Asansörü aynı kullanıyor, otopark aynı, güvenlik aynı…

Yöneticiye gitti ve sordu:

— “Ben niye 1.800 TL ödüyorum da, alt kattaki 3+1 komşum 1.000 TL ödüyor?”

Yönetici gayet sakin yanıtladı:

— “Çünkü senin metrekaren fazla. Aidat metrekareye göre hesaplanıyor.”

Ayşe’nin cevabı ise klasik kadın duyarlılığıyla ama taş gibi bir mantıkla geldi:

— “Ama ben fazladan elektrik mi kullanıyorum, fazladan bahçıvan mı çağırıyorum? Fazladan merdiven çıkıyorum sadece.”

İşte tam burada konunun kalbine iniyoruz. Dubleks daire sahipleri fazla metrekareye sahip oldukları için daha fazla aidat ödüyorlar, ama çoğu zaman bu ekstra metrekare, ekstra ortak alan tüketimi anlamına gelmiyor.

Erkeklerin Pratik Bakışı: “Metrekare Fazlaysa, Ödeme de Fazla Olur”

Forumda sık sık görüyorum; erkek kullanıcıların çoğu meseleyi gayet net çizgilerle ele alıyor:

> “Arkadaş, dubleks daire daha büyük. Bina giderleri orantılı bölünür. Matematik ortada.”

Bu bakış açısı pratik, analitik ve sistematik.

Erkekler genelde problemi bir denklem gibi görür: metrekare × gider = aidat.

Onlara göre mesele duygusal değil, yapısal. Çünkü bina yönetimi giderleri; güvenlik, bakım, enerji, temizlik, sigorta gibi kalemlerden oluşur ve bunlar arsa payına göre dağılır.

Bu bakış, “kuralları koruma” refleksiyle uyumludur. Ancak çoğu zaman bu kuralların insani adalet duygusuyla örtüşmediği noktalar gözden kaçar.

Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Komşuluğun Adaleti Olmalı”

Kadın forumdaşlar ise genellikle konuyu daha topluluk merkezli bir yerden ele alıyorlar.

Bir kullanıcı şöyle demişti:

> “Ben üst kat komşuma bakıyorum, dubleks. Ama aynı asansörü kullanıyoruz, aynı kapıcı geliyor, aynı çocuk parkından yararlanıyoruz. Neden o benden iki kat ödüyor anlamıyorum.”

Kadınlar bu tür konularda duygusal adalet ve toplumsal eşitlik ilkesiyle hareket ediyorlar. Onlar için aidat, sadece bir ödeme değil, birlikte yaşamın hakkaniyetli paylaşımı.

Birçoğu, apartman dayanışmasını zedeleyen bu farklılıkların, komşuluk ilişkilerine de zarar verdiğini düşünüyor.

“Biz birlikte yaşıyoruz, gideri de birlikte paylaşalım,” diyorlar. Bu bakış, toplumsal empatiyi canlı tutan yön.

Verilere Göre Aidat Adaleti: Ortak Alan Kullanımı Esası

2024 Konut Yönetimi Raporu’na göre, modern site yönetimlerinde yeni bir trend var: “Ortak alan kullanımı esaslı aidat modeli.”

Bu modele göre:

- Asansör kullanmayan zemin katlar daha az öder,

- Dubleks daireler, ekstra ortak alan kullanmadıkları için aidat farkı minimum olur,

- Sosyal tesis, havuz veya spor salonunu kullanmayanlar için esnek üyelik sistemi uygulanır.

Bu sistem özellikle Avrupa’da yaygınlaşmaya başladı. Almanya, Hollanda ve İsveç’te aidat belirleme yöntemi artık sadece metrekareye değil, kullanım oranına göre şekilleniyor.

Yani “dubleks” olmak değil, “ne kadar ortak alan tükettiğin” belirleyici oluyor.

Türkiye’de henüz yasal zemini tam oturmadı ama yeni sitelerde pilot uygulamalar yapılıyor.

Bir Komşuluk Hikâyesiyle Bitirelim

İzmir’de bir sitede yaşayan Mehmet Bey (emekli mühendis) ile Fatma Hanım (öğretmen) aynı apartmanda yaşıyorlar.

Mehmet Bey’in dubleksi var, Fatma Hanım’ınsa küçük bir 2+1’i. Aidat konusu defalarca tartışma çıkarmış.

Bir gün Mehmet Bey yönetim toplantısında şöyle demiş:

> “Benim dubleksim büyük olabilir ama asansörü sizden fazla kullanmıyorum. Hadi gelin şu sistemi bir daha düşünelim.”

> O toplantıdan sonra herkes el ele verip aidat sistemini yeniden düzenlemiş.

> O günden beri sitede kimse “kim ne kadar ödüyor” diye kavga etmiyor.

> Bazen çözüm, yeni bir yasa çıkmasında değil; bir komşunun cesurca konuşmasında.

Forumdaşlara Sorular: Aidatta Adalet Nasıl Sağlanır?

- Sizce aidat gerçekten metrekareye göre mi olmalı, yoksa kullanım esaslı mı hesaplanmalı?

- Dubleks daire sahiplerinin fazla aidat ödemesi adil mi?

- Komşuluk ilişkilerini güçlendirecek bir aidat modeli nasıl olurdu?

- Kadınların empatik, erkeklerin analitik yaklaşımları birleşirse, sizce daha adil bir sistem kurulabilir mi?

Haydi dostlar, şimdi söz sizde. Aidat sadece bina gideri değil, ortak yaşamın terazisi.

Bu teraziyi dengelemek hepimizin işi.